dülger balığı, mavi kuş; yanlış zaman, yanlış diyar
günlerden bir gün denizin derinliklerinde kıvrılan dülger balığı bir türlü hatırlayamadığı fakat biryerlerden çıkaracak olduğu bir kuşla karşılaşıverir. kuşun rengi mavidir dülgerciğin denizi gibi. fakat sadece budur tek ortak yönleri; biryerinden maviye bulaşmış olmak yahut biryerlerde maviyle buluşmuş olmak, da denilebilir istersek.
mavidir kuş mavi olmasına
ve dülgercik çıkaracaktır bir yerlerden mavi kuşu ama
bir türlü minik zihni berraklaşamaz,
dülger balığı mavi kuşu hatırlayamaz
masal bu fakat, dülgercik, merhaba, der mavi kuşa aynen gerçek hayatta da olduğu gibi
ve mavi kuş da, merhaba, der, dülger balığı merhaba!
"nasılsın, beni sorarsan iyiyim" bölümünü atlarlar, dülger balığı unuttuğundan; mavi kuş ise umursamadığından. dülgercik yarım yüzgecinden bahseder, ne zamandan beri yarım olduğundan. mavi kuş ise pek anlatmaz kendini, sade sorar dülger balığına. mesela der ki:
"özenle soyduğum şu elma, söyle kimidir?"
fakat diyemez hemen:
"özenle ne yapıyorsam bilirsin, artık senindir."
............."suya giden bir adam mesela omzunu eğri tutsa,
güneş, su ve adamın omzundaki eğrilik senindir"................
dülger balığı bu soruyu unutmak istemez, cevabını düşünmek ister biraz fakat vakti o kadar kısadır ki unutmamak ve doğru cevabı bulmak için. bu minicik zaman diliminden mavi kuş da haberlidir. bilir, dülger balığı unutacak, kendisi ise bu soruyu sorsa da bir türlü cevaplayamayacak.
bu aşağı tükürsen deniz, yukarı tükürsen gök durumu denizle gök arasında hangi seçimi yapardım sorusuna yöneltebilir masalımızı dinleyen çocukları. aralarından biri belki soracaktır, ne denize ne göğe tükürmesek de hem denize hem göğe baksak olur mu, diye.
zaman ne için vardır?
mekan neden değişir durur?
"şimdi" gördüğümüz bu nehir neden "şimdi" de gördümüz nehir değildir?
heraklit neden başını suya eğip "herşey değişip akmada, bu hal beni hayran bırakmada" demiştir?
mavi kuş sorusunu ne kadar zaman sormuş, dülger balığı ise bu soruyu ne kadar zaman unutmuştur bilmiyorum. mavi kuşun cevabı verip vermediğini, dülger balığınınsa bu cevabı sevip sevmediğini de bilmiyorum.
üzülmüyor da değilim yanlış zamanda yanlış diyarlarda olmalara ama biliyorum doğru zamanda doğru diyarda olacak dülger balığı ve mavi kuş. o zaman:
su başında durmuş olacağız üçümüz
su serin
çınar ulu olacak
ben şiir yazacağım
güneş ise sıcak
diyeceğiz "çok şükür yaşıyoruz"
suyun şavkı vuruyor bize
dülger balığına, mavi kuşa, bana
ve bir de ömrümüze
.....
mayıs 007, istanbul
mavidir kuş mavi olmasına
ve dülgercik çıkaracaktır bir yerlerden mavi kuşu ama
bir türlü minik zihni berraklaşamaz,
dülger balığı mavi kuşu hatırlayamaz
masal bu fakat, dülgercik, merhaba, der mavi kuşa aynen gerçek hayatta da olduğu gibi
ve mavi kuş da, merhaba, der, dülger balığı merhaba!
"nasılsın, beni sorarsan iyiyim" bölümünü atlarlar, dülger balığı unuttuğundan; mavi kuş ise umursamadığından. dülgercik yarım yüzgecinden bahseder, ne zamandan beri yarım olduğundan. mavi kuş ise pek anlatmaz kendini, sade sorar dülger balığına. mesela der ki:
"özenle soyduğum şu elma, söyle kimidir?"
fakat diyemez hemen:
"özenle ne yapıyorsam bilirsin, artık senindir."
............."suya giden bir adam mesela omzunu eğri tutsa,
güneş, su ve adamın omzundaki eğrilik senindir"................
dülger balığı bu soruyu unutmak istemez, cevabını düşünmek ister biraz fakat vakti o kadar kısadır ki unutmamak ve doğru cevabı bulmak için. bu minicik zaman diliminden mavi kuş da haberlidir. bilir, dülger balığı unutacak, kendisi ise bu soruyu sorsa da bir türlü cevaplayamayacak.
bu aşağı tükürsen deniz, yukarı tükürsen gök durumu denizle gök arasında hangi seçimi yapardım sorusuna yöneltebilir masalımızı dinleyen çocukları. aralarından biri belki soracaktır, ne denize ne göğe tükürmesek de hem denize hem göğe baksak olur mu, diye.
zaman ne için vardır?
mekan neden değişir durur?
"şimdi" gördüğümüz bu nehir neden "şimdi" de gördümüz nehir değildir?
heraklit neden başını suya eğip "herşey değişip akmada, bu hal beni hayran bırakmada" demiştir?
mavi kuş sorusunu ne kadar zaman sormuş, dülger balığı ise bu soruyu ne kadar zaman unutmuştur bilmiyorum. mavi kuşun cevabı verip vermediğini, dülger balığınınsa bu cevabı sevip sevmediğini de bilmiyorum.
üzülmüyor da değilim yanlış zamanda yanlış diyarlarda olmalara ama biliyorum doğru zamanda doğru diyarda olacak dülger balığı ve mavi kuş. o zaman:
su başında durmuş olacağız üçümüz
su serin
çınar ulu olacak
ben şiir yazacağım
güneş ise sıcak
diyeceğiz "çok şükür yaşıyoruz"
suyun şavkı vuruyor bize
dülger balığına, mavi kuşa, bana
ve bir de ömrümüze
.....
mayıs 007, istanbul
0 Comments:
Post a Comment
<< Home