sevgili dülger balığı
sevgili dülger balığı
gunlerdir seni düşünüyorum. ne alemdesin daha dogrusu hangi alemdesin bilmiyorum. ama aklımda olsan bile bizim alemde olmadığın kesin. ben burda seninle ilgili atıp tutarken sen beni izliyorsun belki. yahut umrunda bile olmayabilirim. sonuçta benim bu “dulger balığı” diye anlatıp durduğum balığın sen olduğunu bilmiyorsun.
canım dulger balığı, buralarda hava ılımakla birlikte az önce tatlı bir yağmur serpiştirmeye başladı. umarım sabah uyandığımda da aynı tatlılıkta olur gokyuzu. mevsimi neden bu kadar önemsediğimi anlayamıyorsun muhtemelen. biz bu alemde sohbete hava ve suyla başlıyoruz.
meraba, naber?
iyidir senden?
e iyi işte, baksana hava ne guzel.
evet evet dun bozduydu ama bugun gene yaz geldi.
biliyor musun yarın sabah 10 gibi sular kesilecekmiş. 40 saatliğine.
aaa ciddi misin?kovaları doldurmak lazım.
belki duymuşsundur havadan sudan konuşmak deyimini. dediler ki londrada güneş çok nadir açarmış. guneşin azıcık yüzünü gösterdiği o nadir günlerde de insanlar parklara bahçelere dolar enerji patlaması yaşarlarmış. tamam biz de doluşuyoruz mesire yerlerine ama onlar bir acayip oluyorlarmış.
hava halimizi tavrımızı bu kadar etkiliyor işte.
denizde durum nasıldı?mevsimler, güneş?bu aklıma yeni geldi. halbuki geçenlerde yağmurla ve seninle ilgili atıp tutmuştum gene.
benim nasıl olduğumu hiç sormuyorsun. ben de adetten olduğu üzere şöyle diyebilirim:beni sorarsan iyiyim. bugün mesaiye kaldım ama zevk mesaisine. kendime çalıştım anlayacağın. hani bir hayalim var bahsetmiştim, onunla ilgili işte. bir dde dün o bahsettiğim 40 saatlik su kesintisi bitti de guzel bir banyo yaptım. sen anlayamazsın bu duyguyu o yüzden hiç uğraşmayayım anlatmaya.aaa bak şimdi farkediyorum, yoksa siz de hep sudan mı bahsediyorsunuz?
dülgerciğim, adının anlamı demircilikle alakalı bir şey miydi senin?dülgercilik diye birşey var mıydı?ayy, bunu hemen öğrenmeliyim. düşünsene orda burda dülgerin ne olduğunu bilmediğim ortaya çıkarsa rezil olurum. sana rezil oldum zaten, o ayrı. insan adına çekermiş. balıklar da öyle mi diyesim geliyor ama biliyorum değil. çünkü kadının adı olmadığı gibi dülgerin de adı yok.
ben adıma çekiş miyim bilmiyorum. bi keresinde bi arkadaşım benimle ilgili bir hikaye yazmış, orda adımdan ve adıma çekip çekmediğimden bahsetmişti. zaman zaman benimle ilgili insani ve güzel şeyler söylenmiş bu hikayeyi okyuroum. canım sıkıldıkça. bir kısmının da kurgu olduğunu biliyorum ama olsun, gene de iyi hisstettirebiliyor. bu bencillik, bu kibir nasıl bir duygudur onu da anlayamazsın. kimse senden bahsedemiyor çünkü.
neyse dülgerim. lafı çok uzattım. en kısa zamanda senden haber almayı umuyorum. yoksa nasıl atıp tutmaya devam edebilirim ki?nasıl olduğunu mutlaka bildir bana.
seni seviyor ve özlüyorum. sonsuz hayatında mutluluklar...
burcun
gunlerdir seni düşünüyorum. ne alemdesin daha dogrusu hangi alemdesin bilmiyorum. ama aklımda olsan bile bizim alemde olmadığın kesin. ben burda seninle ilgili atıp tutarken sen beni izliyorsun belki. yahut umrunda bile olmayabilirim. sonuçta benim bu “dulger balığı” diye anlatıp durduğum balığın sen olduğunu bilmiyorsun.
canım dulger balığı, buralarda hava ılımakla birlikte az önce tatlı bir yağmur serpiştirmeye başladı. umarım sabah uyandığımda da aynı tatlılıkta olur gokyuzu. mevsimi neden bu kadar önemsediğimi anlayamıyorsun muhtemelen. biz bu alemde sohbete hava ve suyla başlıyoruz.
meraba, naber?
iyidir senden?
e iyi işte, baksana hava ne guzel.
evet evet dun bozduydu ama bugun gene yaz geldi.
biliyor musun yarın sabah 10 gibi sular kesilecekmiş. 40 saatliğine.
aaa ciddi misin?kovaları doldurmak lazım.
belki duymuşsundur havadan sudan konuşmak deyimini. dediler ki londrada güneş çok nadir açarmış. guneşin azıcık yüzünü gösterdiği o nadir günlerde de insanlar parklara bahçelere dolar enerji patlaması yaşarlarmış. tamam biz de doluşuyoruz mesire yerlerine ama onlar bir acayip oluyorlarmış.
hava halimizi tavrımızı bu kadar etkiliyor işte.
denizde durum nasıldı?mevsimler, güneş?bu aklıma yeni geldi. halbuki geçenlerde yağmurla ve seninle ilgili atıp tutmuştum gene.
benim nasıl olduğumu hiç sormuyorsun. ben de adetten olduğu üzere şöyle diyebilirim:beni sorarsan iyiyim. bugün mesaiye kaldım ama zevk mesaisine. kendime çalıştım anlayacağın. hani bir hayalim var bahsetmiştim, onunla ilgili işte. bir dde dün o bahsettiğim 40 saatlik su kesintisi bitti de guzel bir banyo yaptım. sen anlayamazsın bu duyguyu o yüzden hiç uğraşmayayım anlatmaya.aaa bak şimdi farkediyorum, yoksa siz de hep sudan mı bahsediyorsunuz?
dülgerciğim, adının anlamı demircilikle alakalı bir şey miydi senin?dülgercilik diye birşey var mıydı?ayy, bunu hemen öğrenmeliyim. düşünsene orda burda dülgerin ne olduğunu bilmediğim ortaya çıkarsa rezil olurum. sana rezil oldum zaten, o ayrı. insan adına çekermiş. balıklar da öyle mi diyesim geliyor ama biliyorum değil. çünkü kadının adı olmadığı gibi dülgerin de adı yok.
ben adıma çekiş miyim bilmiyorum. bi keresinde bi arkadaşım benimle ilgili bir hikaye yazmış, orda adımdan ve adıma çekip çekmediğimden bahsetmişti. zaman zaman benimle ilgili insani ve güzel şeyler söylenmiş bu hikayeyi okyuroum. canım sıkıldıkça. bir kısmının da kurgu olduğunu biliyorum ama olsun, gene de iyi hisstettirebiliyor. bu bencillik, bu kibir nasıl bir duygudur onu da anlayamazsın. kimse senden bahsedemiyor çünkü.
neyse dülgerim. lafı çok uzattım. en kısa zamanda senden haber almayı umuyorum. yoksa nasıl atıp tutmaya devam edebilirim ki?nasıl olduğunu mutlaka bildir bana.
seni seviyor ve özlüyorum. sonsuz hayatında mutluluklar...
burcun
0 Comments:
Post a Comment
<< Home