dülger balığı ve sonsuz güneş
dülger balığı burnunu heryere sokmaya pek meraklıydı. ama burda mecaz anlamıyla degil gerçek anlamıyla kullanıyorum sözcükleri:
dülger balığı burnunu gerçekten biyere sokmaya bayılırdı. dolaşırken mesela sıradan bir günde,
suya giden bir adam mesela omzunu eğri tutsa,
güneş, su ve adamın omzundaki eğrilik senindir
diye mırıldanırken ya da mesela,
karşısına bir yosun yığını çıkarsa hemen daldırırdı burnunu, artık merakından mı bilinmez. ama ben oyle olduğunu düşünüyorum. hergün yeni baştan tanıdığı dünyaya olan merakından. tabi hikayeyi yazan kişi olarak insiyatif kullanıp direk meraktan diyebilirdim, ama demedim. insan dürüst olmalı öyle değil mi? ve bu bir hikaye de olmayabilir tabi.
evet, dülger balığı ilk defa gördüğü her yere burnunu sokmaya bayılıyordu.
en son bir çizikten içeri sokarken görmüşlerdi burnunu.
bu defa kullanıyorum: ve o çizikti sevgili balığımı kendi dünyasından çıkarıp dünyamıza getiren. acaba bilseydi bu çiziğin onu yutacağını yine de merak eder miydi?
bir film vardı, izlenmelidir bu durumu anlamak için. burda da insiyatifimi kullanabilir, filmi anlatabilirdim. ama kullanmıyor, size bırakıyorum izleyip izlememeyi, burnunuzu sokup sokmamayı:
lekesiz aklın sonsuz güneşi, ki türkçesidir,
eternal sunshine of the spotless mind'ın.
dülger balığı burnunu gerçekten biyere sokmaya bayılırdı. dolaşırken mesela sıradan bir günde,
suya giden bir adam mesela omzunu eğri tutsa,
güneş, su ve adamın omzundaki eğrilik senindir
diye mırıldanırken ya da mesela,
karşısına bir yosun yığını çıkarsa hemen daldırırdı burnunu, artık merakından mı bilinmez. ama ben oyle olduğunu düşünüyorum. hergün yeni baştan tanıdığı dünyaya olan merakından. tabi hikayeyi yazan kişi olarak insiyatif kullanıp direk meraktan diyebilirdim, ama demedim. insan dürüst olmalı öyle değil mi? ve bu bir hikaye de olmayabilir tabi.
evet, dülger balığı ilk defa gördüğü her yere burnunu sokmaya bayılıyordu.
en son bir çizikten içeri sokarken görmüşlerdi burnunu.
bu defa kullanıyorum: ve o çizikti sevgili balığımı kendi dünyasından çıkarıp dünyamıza getiren. acaba bilseydi bu çiziğin onu yutacağını yine de merak eder miydi?
bir film vardı, izlenmelidir bu durumu anlamak için. burda da insiyatifimi kullanabilir, filmi anlatabilirdim. ama kullanmıyor, size bırakıyorum izleyip izlememeyi, burnunuzu sokup sokmamayı:
lekesiz aklın sonsuz güneşi, ki türkçesidir,
eternal sunshine of the spotless mind'ın.
0 Comments:
Post a Comment
<< Home